12 Şubat 2011 Cumartesi

WD My Book Live 1 TB ağ bağlantılı harici depolama incelemesi

Artık ne kadar çok miktarda veriyi depoladığımızdan ve paylaşmak istediğimizden bahsetmenin pek anlamı yok. Fotoğraflar, videolar, müzikler derken hiç de öyle "geek" olmayan bir kullanıcı bile bol miktarda sayısal veriyi çeşitli biçimlerde depoluyor. İşin detaylarına hakim olmayan kullanıcı için bu başka sorunlar getiriyor: Bu veriyi merkezi bir yerde depolamak, evde yaşayan diğer insanlarla, belki de kendi bilgisayar ve başka aygıtlarıyla paylaşmak gibi.
Bilgisayar ve bağlantılı alet edevata hakim kullanıcılar bu tip bir iş için bir çırpıda "NAS!" diyebilir ama geneli oluşturan "normal" kullanıcılar için sorunun yanıtı bu kadar kolay değil. Bu da üreticilerin ağa dahil olup paylaşım, depolama işlerini merkezi hale getirebilecek ve bu arada mümkün olduğu kadar kolay kullanılabilen aygıtları pazara sunmalarına yolaçıyor.
Western Digital My Book Live da son derece kolay şekilde ağınıza dahil edebileceğiniz ve kullanabileceğiniz bir depolama ortamı. Bizim testimize 1 GB modeliyle gelen WD My Book Live aynı zamanda Gigabit Ethernet desteğiyle çok hızlı transferler vaadediyor.


Western Digital My Book Live 1 TB

WD My Book Live 1 TB ağ bağlantılı harici depolama incelemesi img 3656 600

11 Şubat 2011 Cuma

İkinci el fotoğraf makinesi alırken nelere dikkat etmeli?



Bize gelen popüler sorulardan biri de ‘ikinci el fotoğraf makinesi alırken ne yapmalıyız ?’ sorusu. Fotoğraf dünyasında lens ve fotoğraf makinesini ikinci el almak, gayet mantıklı ve geçerli bir yoldur. Genelde fotoğrafçılar pahalı ekipmanlarına iyi bakarlar ve zamanı geldiğinde, örneğin tam kare algılayıcıya geçince ya da daha değişik bir lens için bütçe yaratmak gerekince, ekipmanlarını satarlar. Temiz ve sorunsuz ise alıp yıllarca kullanabilirsiniz. Özellikle de lensleri.
Nelere dikkat etmeliyiz sorusunun cevabını aşağı yukarı biz de verebilirdik ancak gerçek şu ki BasÇek ekibinde ikinci el kullanımı yaygın değil. Kendi ekipmanlarımızı satıyoruz ama alırken sıfır alıyoruz. O yüzden atladığımız noktalar olabilir diye, bu işin ticaretini yapan birine soralım dedik ve Sirkeci’nin yolunu tuttuk.
Elbette Hayyam Pasajına gittik. Burası spot piyasasının kalbi gibi olsa da aynı zamanda ikinci el ürün almak için de ilk adreslerden. Diğer adresler fotoğrafçılık forumları ve alışveriş siteleri. Ancak mağazadan almak, sanal ortamdan almaya göre daha güvenli zira yerinde görüp karar verebiliyorsunuz. Sanal ortamda bu seçenek bazen hiç olmuyor bazen de ancak aldıktan sonra değerlendirebiliyorsunuz.
Bu işin en bilinen isimlerinden Babataş Fotoğrafçılığa gittik ve sahibi Şener Babataş ile bir röportaj yaptık. Kendisinin ikinci el konusundaki tecrübesi, satmak üzere ürünleri kullanıcıdan alırken değerlendiren kişi olduğundan, bizden hayli fazla. İlginizi çekeceğini düşündüğümüz faydalı bir konuşma oldu. Aklınızda bir soru işareti kalmayacağını düşünüyoruz.



Biz de çıkan sonuçları maddeleyelim.

  • Lensin elemanlarında, ön ve arka, çizik kesinlikle olmayacak
  • Kozmetik kusurlar ve az miktarda toz kabul edilebilir.
  • Fokus halkası ve hareketli aksamlarda sıkışma ya da direnç olmayacak
  • Fotoğraf makinesinin algılayıcısında toz olmayacak
  • Bakaç içinde tüm yazılar okunur olacak
  • Bakaçtaki tüm odak noktaları çalışır vaziyette olacak
  • Mod tekerleri rahat çalışacak
  • Kozmetik kusurlar olabilir ancak darbe izleri varsa tercih edilmeyecek
  • Aynası kırık ya da hasarlı olmayacak
  • Çekilen fotoğraf adedi, perde ömrünün yarısından az olacak
KAYNAK :  http://www.bascek.com/10295/ikinci-el-makine-alirken-nelere-dikkat-etmeli/

    Fotoğraflarınızı yedeklemeyi ihmal etmeyin



    Hepimiz ama küçük, ama büyük fotoğraf arşivine sahibiz. Fotoğraf makinelerinin çözünürlükleri arttıkça arşivin boyutu da haliyle büyüyor. Hele ki bir de Her zaman ham/’raw’ çekin! isimli yazımızdaki önerimizi dinleyerek sürekli ham çekim yapıyorsanız arşivin boyutu birden 5 katına bile çıkabilir. Bu yazımızda fotoğraf arşivinizi nasıl kontrol altında tutabilirsiniz kısaca ona bakacağız.
    Yazıyı yazmama neden olan olay Flickr’ın pro hesaba sahip bir kullanıcının hesabındaki tüm fotoğrafları ‘yanlışlıkla’ silmesi. Haberi buradan okuyabilirsiniz. Kullanıcının kendi hatası dışında tüm fotoğraflarını kaybetmesi oldukça nahoş bir durum. Flickr fotoğraflar için ilk başta geri getirilemez dese de, olayın geniş bir şekilde duyulmasından olacak, geri adım atarak tüm fotoğrafları geri getirmiş ve kullanıcıya 25 yıllık ücretsiz pro hesap hediye etmiş.
    Flickr kimileri için fotoğraf paylaşım sitesi olsa da bazı kullanıcılar hazır para vermişken fotoğraflarının büyük boyutlu hallerini için yedekleme alanı olarak da kullanmakta. Ben mesela bir ara 5D ile çektiğim fotoğrafları tam boy olarak flickr’a yüklüyordum. Okan da 365 projesinde çektiği fotoğraflarını sakladığı harici diskin bozulmasından sonra fotoğraflarının büyük hallerini flickr’a yüklemeye başlamıştı.

    Burada aklımıza gelen soru: Fotoğraflarımızı nasıl yedeklemeliyiz ki başına bir şey gelmesin?

    Sorunun cevabını açıklayacağımı düşünüyorsanız biraz hayal kırıklığına uğrayacaksınız çünkü ne yazık ki %100 güvenilir bir yöntem yok. Seçeneklerimiz neler?
    • Bilgisayarımızdaki dahili sabit disklerde saklamak. Kısa vadede güvenilir bir yöntem gibi gelse de benim gibi bahtsızsanız bozulup duran sabit diskler sizi baya üzebilir. Mac kullanıcıları biz sorun yaşamıyoruz deselerde ısınan mekanik ortam uzun vadede sorun çıkarmaya adaydır. Dizüstü diski darbelere daha fazla maruz kaldığı için daha da hassastır.
    • Harici disklerde saklamak. En sakıncalı yöntem budur. Tüm fotoğraflarınız harici disklerdeyse başka bir yere yedekleme yapmanızı şiddetle tavsiye ederim. Windows’un bir müddet sonra ‘Disk hatalı, formatlayayım mı?’ demesine artık şaşırmıyorum. Mac kullanıcıları hemen bizde böyle şeyler olmaz diye atlamasın çünkü donanımsal hatalar da yaşanabiliyor. Bir arkadaşımın Macbook Pro’ya bağlı harici diski öldü. Okan’ın tüm fotoğraflarını barındıran harici disk öldü, fotoğrafları geri getiremedik. Aynı model başka bir disk alındı ama o da fayda etmedi. Anlayacağınız bu yöntem en sakat olanı.
    • Optik medyalarda saklamak. Kaliteli medya kullanmak şartıyla en uzun ömürlü çözümlerden biri bence bu. Sorun blu-ray disklerinin hala çok pahalı olması, DVD’lerin ise 4.5GB ile yeterli alan sağlamaması ama JPEG çekiyorsanız bu pek de sorun olmayacaktır. Her çekimi ayrı bir medyada saklamak derli toplu bir yedeklemeyi de beraberinde getirecektir.
    • İnternette bir yerlere yedeklemek. Bu flickr olabilir, FTP ile kendi ‘hosting’ hesabınız olabilir. Flickr’da ender de olsa sorun yaşayabileceğinizi giriş bölümünde anlatmıştım ama bu biraz bahtsız bedevi durumu yani kolay kolay başınıza böyle bir şey gelmez :) Hosting hizmeti aldığınız firma yedekleme de yaptığından buraları çok güvenilir gelse de en son http://acikdiyafram.com/ örneğinde buna da bel bağlanamayacağını görmüş olduk. Türk işi bir sıkıntı olarak da düşünebilirsiniz ama sonuç olarak tüm yazılar ve yorumlar gitti. Firmaya göre diskler yanmış yani daha da uç bir durum söz konusu. Google’ın Cache sistemi olmasa geri getirmek pek kolay olmayacaktı.
    Gördüğünüz gibi arşivi saklamak gerçekten de zor bir iş. Peki hangi yöntemi kullanmalıyız? Ben tek bir yönteme bel bağlamama taraftarıyım. Benim tavsiyem arşivlemeyi şu şekilde yapmanız yönünde olacak:
    • Fotoğraflarınızı bilgisayara aldıktan sonra ilk yapmanız gereken ne var ne yok saklamak yerine, sadece saklamaya değecek olanları seçip, gerisini silmeniz olmalı. Bunun için Adobe Photoshop Lightroom, Digital Photo Professional gibi bir yazılım kullanabilirsiniz.
    • Ham ve JPG için 2 ayrı klasör yaratarak daha derli toplu bir arşive sahip olabilirsiniz. Güvenliği arttırmak için ikisini ayrı disklerde saklayabilirsiniz. 2TB kapasiteli bir disk uzun süre işinizi görecektir ama o bile er ya da geç dolmaya mahkum :) RAID 1 kullanarak aynalama yapmak masraflı olsa da tavsiye edilir.
    • Sadece fotoğraflarınızı yedeklemek için harici bir disk ayırabilirsiniz ama bunu pek tavsiye etmiyorum. Bilgisayara tak çıkar yapmak zamanla sıkıntıları da beraberinde getirmekte. Dizüstü kullanıcıları için bu biraz zorunluluk olacaktır. Onlar bilgisayara takıp çıkarırken fazladan titiz davranmalılar.
    • Sizin için gerçekten önemli olduğunu düşündüğünüz çekimleri DVD gibi optik bir medyaya yazarak işinizi garantiye almanızı tavsiye ederim.
    • Flickr pro üyeliği alıp önemli karelerinizin orijinal hallerini ‘private’ olarak yani sadece kendiniz görecek şekilde yüklemeniz de bence faydalı olacaktır. Bunun için flickr sizden yıllık 25$ istemekte. Karşılığında aldığınız hizmeti düşünürseniz bence hiç de fazla değil. Flickr’ın sağladığı organizasyon sistemi (set ve koleksiyon yapısı, etiket desteği) de ayrıca faydalı.
    Bunları okuyunca paranoyak davrandığımı düşünebilirsiniz ama disk sorunu yaşamadan bunun ne kadar ciddi bir problem olabileceğini insan düşünemiyor. Kendim sık sık disk sorunu yaşıyorum. Çevremde de benim kadar sık olmasa da bunu yaşayanlar oldukça ister istemez daha hassas yaklaşmaya başlıyorum. Sonuçta biz uyarımızı yapıp, tavsiyelerde bulunuyoruz, uygulayıp uygulamamak size kalıyor :)

    KAYNAK :  http://www.bascek.com/10441/fotograflarinizi-yedeklemeyi-ihmal-etmeyin/