15 Kasım 2010 Pazartesi

Cumalıkızık Fotoğraf Gezisi

Uzun bir süredir gezmek, görmek, fotoğraflamak ve yazmak istediğim bir yerdi Cumalıkızık. Ve nihayet gerçekleştirdim. Günübirlik İstanbul’dan kaçılabilecek, farklı, tadı damakta kalan fakat artık popüler bir yer.


View Larger Map

İstanbul’dan ortalama 2,5 – 3 saatlik bir yolculukla ulaşılabilen Cumalıkızık Köyü, Bursa’nın 10 km. doğusunda, Uludağ’ın eteklerinde bir Osmanlı Vakıf Köyü olarak kurulmuş, Osmanlı sivil mimarisinin örneklerini Türkiye’de en iyi yaşatan köylerden birisi. İstanbul’dan, otoyol ile Darıca, Bayramoğlu sapağından çıkıp, dolunca kalkan feribotla Eskihisar’dan Topçular’a geçiliyor. Yalova’dan Bursa’ya doğru yol alıp, Ankara – Eskişehir yolunu takip edip, Bursa bitmeden sapılan bir yolla 2 km sonra Cumalıkızık Köyü’ne varılıyor.



Bursa’daki yedi “kızık” köyünden birisi Cumalıkızık. Kızık Köyleri, Osmanlı’nın Bursa’da ilk yerleştiği dağ köyleriymiş. Rivayet odur ki; Uludağ’ın kuzeyindeki dik etekler ile vadilerin arasına sıkışıp kalan yörede köylerin adına, konumlarından dolayı ‘kızık’ eklenmiş. Dere yakınında olan köye Derekızık, fidye verene Fidyekızık, içinde hamam olana Hamamlıkızık, diğer köylerden gidilip topluca Cuma namazı kılınan köye de Cumalıkızık adı verilmiş.

Bir başka rivayet daha vardır ki, Oğuzlar’ın Kayı Boyu Türkleri Kızıklar tarafından kurulduğu için Kızık Köyleri olarak anılırlar. Buna göre, Cumalıkızık adını Cuma Ali Bey’den, Fethikızık (Fidyekızık olarak anılır) Fethi Bey’den, Hamamlıkızık Hamlı Bey’den, Dallıkızık Dal Bey’den, Bayındırkızık kurucusu Bayındır Bey’den almış. Bu rivayette, Derekızık ve Değirmenlikızık köylerini kuranların adları ise bilinmemektedir.

Üçüncü bir rivayette, bölgeyi ele geçiren Osmanlı’nın ilk Cuma namazını kıldığı köy olması nedeni ile Cumalıkızık’ın böyle adlandırıldığı yönündedir. Kızık Köyleri, Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan askerleri tarafından yakılıp yıkılmış, kendisini savunan Cumalıkızık ayakta kalabilmiştir. Diğer köylerde de geleneksel mimari örnekleri az da olsa görülebilmektedir. Cumalıkızık’ta ise uygulanan restorasyon ve koruma planlarının etkisi görülmektedir. Köy meydanına varıldığında küçük çocuklarla karşılaşmak, bir de onların dilinden köyü dinlemek ayrı tat veriyor.


cumalıkızık

Cumalıkızık’ta bizleri neler bekliyor ?


Tıpkı Kızık köylerinin birbirlerine yakın yerlerde kurulmuş olması gibi, Cumalıkızık’ ta evler de adeta iç içe inşa edilmiş. Günümüzde tamamı sit alanı olan, 700 yıllık Cumalıkızık Köyü bugün yaklaşık 350 hane. Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örnekleri olarak kabul edilen 270 evin yaklaşık 180 tanesi sağlam durumda ve 150’sinde hayat 700 yıldır olduğu gibi devam ediyor.

Cumalıkızık, evleri, sokakları tarihiyle bilinen, sık ziyaret edilen bir yer olmuş. Bilindik bir köy sakinliğinden uzaklaşmış, sürekli bir hareketin olduğu, köyden olmayanların dolaştığı, yaşayan bir tiyatro sahnesine dönüşmüş. Ama yaşayanları hala tanıdık, bildik köy insanı, köyde tarihinin getirdiği, kendine özgü, dokusunu, yapılarını, biraz sabırla halkını görmek fotoğraflamak mümkün. Kalabalık çekilmeye başladığında ayrı bir güzel oluyor köy. Her sokağı dolaşılmalı, incelenmeli, belki bir teyzeyle kapı önü sohbetine, belki odun kıran bir amcanın dinlencesine konuk olmak, köyün havasını daha da solumak mümkün.

cumalıkızık (11)

Köye varıldığında, fotoğraflardan aşina olunan köy meydanı karşılıyor bizi. Meydandan dar, eğimli, taş döşeli sokaklardan oluşan şirin bir köy. Cumalıkızık’ın meşhur mavi sarı boyalı evlerinin, köy ürünlerinin bulunduğu fotoğraflarının çekildiği yer bu meydan. Köyün çarşısı olmuş adeta. Ağırlıkla şirin teyzelerin, reçellerini, ekşi mayalı ekmeklerini, meyve ve sebzeleri, doğal ürünleri sattıkları yer burası. Unutmadan teyzelerden fotoğraf almak o kadar kolay değil, kızdırmamak lazım, dikkat etmeli. Bu meydanın çevresinde ve meydana çıkan sokaklardaki evlerin çoğunda bir şeyler yemek, küçük alışverişler yapmak mümkün. Öğle yemeği tercihimi gözlemeden ve sarmadan yana kullandım. Her çeşit gözleme var ve yufkası orada açılıyor; incecik, hemen pişiriliyor, lezzet muhteşem.

cumalıkızık (5)

Cumalıkızık Evleri, genelde iki – üç katlı, yapılırken aile mahremiyetine özen gösterilmiş, fakat birbiri ile adeta iç içe inşa edilmiş. Evlerin dış kısımlarında zemin, birinci katlar ile avlular, moloz taşlar kullanılarak sokak döşemesi ile bütünleşmiş, üstü ise alaturka kiremitli kırma çatılı. Sokaktan ev içinin görülmesi engellenmiş, pencereler üst katlarda kafesli veya cumbalı olarak yapılmış. Kafes arkasından bakan bir çocuk, belki bir saksı çiçek fotoğrafa girecek. Evler sarı, beyaz, mor ve mavi renklerle badana edilmiş. Genellikle ahşap bölümler boyasız bırakılmış.

Cumalıkızık evlerine, ya avludan ya da bir kapıdan giriş veren iki tip plan kullanılmış. Her iki ev tipinde de ceviz ağacından yapılan çift kanatlı ana giriş kapıları bulunmakta. Kapılar, dövme demir kuşaklar ve iri başlı çivilerle bağlanmış, yine dökme demirden kapı kulpları ve tokmaklar ile adeta bezenmiş.


cumalıkızık (3)

Kapıdan girince ‘hayat’ başlar


Cumalıkızık popüler bir yer olduğundan beri, ‘hayat’ biraz daha kapanmış. Tabii ziyaretçiler gidene kadar. Ne kapılar açılıyor ne de köylüler görülüyor dışarılarda, özellikle hafta sonları. Tezgâhı olanlar ya da ‘hayat’ ı ticaret olanlar hariç.

Gerek dış avludan ve gerekse doğrudan sokaktan girilen hayat kısmının zemini yassı ve geniş taşlarla döşeli. Hayat bölümü Cumalıkızık evlerinde en çok kullanılan, en önemli mekân. Elde edilen ürünler, kışlıklar burada depolanır, düğün dernekler burada yapılırmış. Hayattan geçilen iç avludaki fırınlarda ekmekler, börekler ve çörekler pişiriliyor.

cumalıkızık (6)

Sokak üstünde satılan ekşi mayalı ekmekler buralardan. Şaraphane denilen ahşap teknelerde üzümler sıkılır, kazanlarda pekmezler kaynatılır. Eskiden sadece ev için üretilen ürünler artık kapının önünde satılmak için fazlasıyla yapılıyor. Ev yapımı reçel, pekmez hepsi var. Artık bir kısım evler de konuklara değil müşterilere hizmet ediyor.

Yeme içme yeri olmamış bir evden içeri girebilirseniz, bunların birçoğunu, oradaki hayatın esasını görebilirsiniz. Ben yapamadım, belki bir daha ki sefere.

cumalıkızık (7)

cumalıkızık (1)

Meydandan sağdaki yolu izleyerek yukarılara çıkıldığında, bazı ev lokantaların kapısından bakmak, davetler almak, bir şeyler yerken sohbet ederken, evleri incelemek mümkün. Yoldan devam edince köyün tarihi hamamı karşılıyor bizi. Birçok kısmı korunmuş olan hamamı, açık ise dolaşmanızı tavsiye ederim.

Sokakları dolaşırken karşınıza köyün ahşap revaklı camisi çıkar. Cami de köy gibi tarihi. Üç yüz yıl önce yapıldığı anlatılıyor. Caminin hemen yanındaki köy kahvesinde ya da hemen karşısındaki çay bahçesinde bir çay içebilir, köyden birileriyle sohbet edebilirsiniz.


Caminin çevresinde bir de “Etnografya Müzesi ve Sanat Evi” var. Köyün geçmişine ait çeşitli eşyalar halk tarafından bağışlanarak güzel bir koleksiyon oluşturulmuş. Müzede ev eşyaları, aydınlatma ve ısıtma araçları, mutfak eşyaları, tarım aletleri, silahlar, teknik araçlar, av malzemeleri, binek ve taşıma araçları bulunmakta.

cumalıkızık (18)

cumalıkızık (16)

Cumalıkızık’ta her sokak ayrı güzellikler sunuyor. Bazı sokakların ortasında, yamaçlardan gelen sular akıyor. Kimi sokaklarda hala akan çeşmeler var. Sokaklarda ayrı fotoğraf tatları bulmak mümkün. Cin Aralığı adı verilmiş, hayatı kolaylaştırmak için bir geçit var ki, bir modelle fotoğraf ayrı güzel oluyor.

Cumalıkızık bir tiyatro sahnesi, her yeriyle tam bir atölye. Her sokaktan ayrı fotoğraflar, portreler, detaylar üretmek mümkün.

Editörün notu: Yazı içindeki fotoğraflara tıklarsanız, hem daha büyük hallerine, hem de içinde daha fazla fotoğrafın olduğu albüm sayfasına gidebilirsiniz.

Hiç yorum yok: